top of page
Yazarın fotoğrafıExcellency Obliges. Sophia Academy

Yurtdışı Eğitimde Nelere Dikkat Edilmeli?

Algıda seçicilik diye bir şey vardır, bilirsiniz. Bir araba alırsınız ve yolda sürerken aynı markadan bir sürü arabanın daha yanınızdan geçtiğini görürsünüz. Bu yurtdışı eğitime karar verdiğinizde de böyledir. Ne hikmetse, yurtdışında okumaya karar verdiğinizde etrafınızdaki herkesten bu konuda, sorsanız da sormasanız, bir şeyler duymaya başlarsınız. Düne kadar konuyla alakalası olmayan dedeler, nineler bile kolu komşuya sormaya başlamış ve duydukları her şeyi bilgi diye akşam yemeğinde önünüze çoktan sermişler:) Tamam, iyi niyetle yapıyorlar elbette; torunları doğru yerlere gitsin yurtdışında iyi yerlerde eğitim alsın diye ama inanın bunun size faydadan çok zararı olabilir. Tabi siz de rahat durmuyorsunuz:) Bir yandan da nette araştırmaya koyuldunuz, aman Allahım! Seçenekler gına ile hatta aynı üniversite ve program için farklı bilgi geçenler, sitesine koyduğu ülke veya üniversiteyi aslında satmayanlar; o üniversiteyi yem olarak kullanıp başka üniversitelere yönlendirenler…derken iş daha kafadan allak bullak olmaya başladı:))

Yurtdışında "university" aramayın "multiversity" arayın!

Sosyal medyadan lisedeki bazı arkadaşlarınızın profillerine baktınız ve bazılarının "oraya gittiğini" gördünüz veya "büyük amcanızın torunu da geçen sene orda Erasmus yapmıştı" diye aklınıza geldi ya da "piyasada danışmanlık firmalarının sıklıkla sunduğu yer orası" ama ya demeye başladınız:) Yurtdışı eğitimde soru şu aslında, bir yer çok sunuluyorsa illa da satın almak zorunda mıyız? Bir mağazaya girdiniz ama kıyafetleri beğenmediniz fakat sunulan tek kıyafetler bunlar ne yapalım deyip bu kıyafetleri satın alıyor musunuz? Hayır, başka bir mağazaya gidiyorsunuz ve aklınızdaki kıyafetleri bulana kadar arıyorsunuzdur belki. Ve buluyorsunuzdur da:). Bu yurtdışı eğitim olayı de basit yaklaşımla bunun gibi bir şey işte. Kaldı ki, uluslararasılaşma modasına uyan çoğu yurtdışı üniversiteleri artık aynı programları sunmaktadır. O yüzden, yurtdışında university aramayın multiversity arayın!

Tamam da, nerede okuyacaz arkadaş:)

Yurtdışında eğitim almayı planlayan çoğu öğrenciyi huzursuz ve hatta bazen uykusuz bırakan bir sorudur bu. Yurtdışında nerede okumalıyım? Benim için hangi üniversite uygun? O üniversitede okurken part time da olsa çalışabilir miyim? Acaba eğitim almaya karar verdiğim ülkenin yerel dilini öğrenebilir miyim ve kültürüne alışabilir miyim? Uluslararası öğrencilerle dostluklar kurabilir miyim? Bunun için gerekli olan yabancı dile ve genel kültüre sahip miyim? Yoksa yurtdışında eğitim diye çıktığım yol aynı üniversitedeki bir Türk öğrenci grubunun içinde mi son bulacak? Ve her akşam Türk dizilerini seyretmekten mi ibaret olacak yurtdışı eğitim maceram acep? Dengeyi tutturabilecek miyim? Her aksam kampüsteki yabancı çocuklarla dışarı çıkıp social life yapacakken siz gidin ben gelirim deyip her akşam saatlerce görüntülü şekilde Türkiye ile mi konuşurum? Ya başaramazsam? Ve geri dönersem, rezil olursam millete. Babam beni kesin keserrr!:) Yurtdışında eğitim alma hevesi olan çoğu öğrenciyi boğan sıkıntılardır bunlar:) Bunu daha da kötüleştiren, muhtemelen sabırsız tavırlar ve geç kalırım korkusuyla yurtdışı eğitim işlerini aceleye getirmektir.

Kör âşıklar gibi ülke seçilmez

Denizaşırı bir ülkeye karar verdiniz çünkü öyle ve böyle aileniz size bunun ne kadar güzel olduğunu söyledi. Ya da en sevdiğiniz romanda hedefinizdeki ülkenin pitoresk ve tarihi yerleri hakkında bilgi sahibi oldunuz, hatta etkilendiniz. Ya da arkadaşlarınızdan bazıları zaten o ülkede eğitim görüyor, bu yüzden de hayalinizdeki bölümü o ülkede okumaya karar verdiniz. Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı asla körü körüne bir ülke seçmeyin. Gitmek istediğiniz ülkenin kültürü, coğrafyası ve tarihi hakkında ne kadar çok okursanız okuyun, yaşamadığınız müddetçe o ülke hakkında asla gerçek bilgiye sahip olamayacaksınız. Yurtdışı eğitiminiz için ideal olan hedefinizdeki ülkede yaşamış, eğitim almış, o ülkenin fırsatlarını kullanarak ciddi bir kariyer yapmış, o ülkeye yıllardır gönderdiği öğrencilerini takip ederek bazılarının neden başarılı bazılarının ise neden başarısız olduğu üzerine çalışmalar yapmış ve bu sabit verilere istinaden sizi o ülkeye yollamaya ve yollamamaya karar veren bir eğitim danışmanı ile yürümektir.

Stres yapma, kafanda kurma, başkalarına da sorma. ATLA ve GİT!

Üniversite yıllarını doğru bir ülkede ve yurtdışında geçirmek sahip olabileceğiniz en değerli deneyimlerden biri olacaktır. Kanımca, yurtdışında eğitiminize devam ederken başka bir kültürü tanıma ve yaşama, eğitiminiz olanaklarınızı ve kariyer fırsatlarınızı genişletme, hayata gerekli durumlarda küresel bakış açısı ile yaklaşabilme kendinize kazandırabileceğiniz en iyi şeylerden bir kaçıdır. Ancak yurtdışında bir eğitim deneyiminden ne elde edeceğiniz, büyük ölçüde bir öğrenci olarak size bağlıdır. O yüzden, aklınıza yatan ama merakınızı bir şekilde doğru gideremediğiniz veya emin olamadığınız bir üniversite veya ülke hakkında sürekli ikilemde kalarak kendinizi strese sokmaktansa, kafanızda da senaryo çizmektense bir sabah atlayın ve gidin!:) Nihayetinde en az 5 yılınızı geçirmeyi ve belki de toplamda 50,000-100,000 Usd harcamayı düşündüğünüz ülke için 500-1,000 Usd harcamaya değmez mi? Bırakın kimin ne dediğini ne anlattığını, herkes kendi hikâyesini yaşar nihayetinde. Başkasına olumsuz olan size olumludur belki ya da başkasına çirkin olan size güzeldir. O yüzden atlayın ve bir hafta kalın orda. Gezin, konuşun, gözlemleyin. Ve zaten bir haftada anlarsınız oraya ait olup olmadığınızı. Oraya aitsiniz. Süper, 1000 Usd’ye 5 yılınızı ve geleceğini kurtaracak kararınızı teyit ettiniz. Oranın insanı değilsiniz. 1000 dolara bir haftalık bir tatil yaptınız. Kayıp, sıfır!

Hedefleri doğru belirlemek ve yurtdışında eğitim alma motivasyonu

Hayal edin ama limitlerinizi de aşmayın. Yurtdışı eğitim serüvenine çıkmadan önce doğru program kıyaslaması yapın. Pahalı olan veya ilk binde olan bir üniversitenin programı veya üniversite kampüsü hatta şehir yaşamı size iyi olmayabilir. O yüzden her zaman doğru program-doğru üniversite-doğru şehir-doğru ülke şeklinde giden dört ayaklı yolu takip etmelisiniz. Bunu takip ettiğiniz müddetçe yanılma şansınız nerdeyse sıfırdır. Yurtdışı eğitimde aşağıdaki ilhamlar veya gerekçeler sizleri hüsrana uğratabilir.

  • Öğrencinin gerçekçi olmaması ve hayalleri ödünç alması

  • Pahalı üniversiteleri her zaman iyi zannetmesi

  • Okurken çalışırım gerekçesi ile finansal duruma göre karar almaması

  • Yakın coğrafyada uluslararası kampüslerde kültür şokunu ve acemiliği atlatmaması

  • Yakın, ekonomik ve kaliteli uluslararası üniversiteleri değerlendirmemesi ve onları tramplen yapmaması

  • Ülkeye varış sonrası destek hizmetleri sunamayan amatör olan firmalar ile yola çıkması ve akademik danışmanlık veremeyen kişiler ile muhatap olması

  • Başvurularda her zaman B, C hatta D planının olmaması  

  • Sınavla girilecek bölümlerin daha önceki çıkmış sorularını inceleyip konulara aşina olmaması

Bu arada, derecelendirme kuruluşlarına göz atın ama yüzde yüz oradaki bilgileri satın almayın. Kendi araştırmanızı da yapın. YÖK denkliğini ve ilk bin üniversite olayını abartmak ve buna güvenerek yanlış üniversite seçmekten kaçının. Yurtdışında akredite her üniversite mezunu bir şekilde denklik alır. O yüzden, siz eğitiminize odaklanırsanız YÖK denkliği veya ilk binin zaten bir önemi kalmaz. Bakın burası çok önemli, inanın:) Toplam maliyet hesabı yapın mutlaka. Okul yıllık 3,000 Euro ya deyip atlamayın hemen, ağlarsınız:))

Turist gibi davranmayın. Artık yerli bir yabancısınız!

Ülkeye karar verdiniz ve gittiniz. Artık oranın bir insanısınız. Bunu ne kadar erken kabul ederseniz ve ne kadar erken kendi insanınızı oradakiler ile kıyaslamaktan veya kendi ülkenizi o ülke ile kıyaslamaktan vazgeçerseniz o kadar erken ciddi ve güzel kazanımlar elde etmeye başlarsınız. Yerel kültüre ve yaşama entegre olmayacaksanız, o kültürün gelenek ve göreneklerine göre yaşamaya çalışmayacaksanız (en azından saygı duymayacaksanız), insanlardan uzak kalacaksanız siz en iyisi mi bu yurtdışı eğitim sevdasından yol yakınken vazgeçin. Çünkü gideceğiniz ülke sizin zevklerinize göre tasarlanmış bir yer değil. O ülke, oranın insanları için var edilmiş bir ülkedir.

Geçmişinizi yanınızda taşımayın

Yurtdışı uluslararası üniversitelere birçok ülkeden ve farklı kültürden yüzlerce hatta binlerce öğrenci gelir. Ve hepsi de orda o üniversitenin birer öğrencisidir sadece. Memleketlerinde ne yaptıkları, kim oldukları, dayısının ne iş yaptığı fazla ehemmiyet arz etmez. Daha da basite indirgeyeyim. Kâbe’yi tavaf ederken kim olduğunun, nereden geldiğinin bir önemi var mı mesela? Ha işte bu konuya da böyle yaklaşın. Geçmişinizi bırakın bir tarafa, orda yeni şeyler edinin ve yeni şeyler konuşun. Artık siz orda yeni bir Osman veya Eda olarak varsınız. 

Yurtdışı eğitimin hakkını verin

Son yılların gözde kelimesidir, multiversity. Yani bu üniversite denilen olayı bir smartversity veya multiversity dönüştürmediğiniz müddetçe yurtdışı eğitimin hakkını vermiş olmazsınız. Çünkü yurtdışında bir üniversite seçimi sadece bir kariyer seçimi değildir artık. Bir ekosistemin parçası yani kendi eğitim ekosisteminizin parçası olursunuz. Hayatınızın kalan kısmını belki de %80 oranında etkileyecek bir 5-6 yılın seçimidir üniversite seçimi. 21 yüzyılın çok yönlü ve donanımlı bir insanı olmaya çalışmalısınız yurtdışında eğitim alırken. Yoksa diploma dediğiniz nedir? Onu zaten bir şekilde alırsınız. Bir Türk olarak zaten genlerine kodlanmış, başka topraklarda var olabilme yetinizi doğru kullanmalısınız; yabancı dilleri öğrenerek insan psikolojisinden de anlamalısınız; hayatınızda yapmak istediklerinize veya yaşamak istediklerinize bir temel oluşturmalı yurtdışı üniversite eğitimi ve bu maksatla da okuduğunuz üniversiteyi aşmayı bile denemelisiniz.

Ne demişti Muhtar Kent, bir meslek sahibi olmak için ille de bir üniversiteye bağlı kalmak gerekmiyor. O yüzden, yurtdışında öyle bir üniversitede okuyun ki mezun olduğunuzda orda edindiğiniz becerileri bir mesleğe tatbik ederken bir hobi ile uğraştığınız hissini versin size, mecburiyet değil keyfiyet sağlasın size. Sadece kendi hayatınızda bu farkı yaratarak kalmayın, işsiz diplomalı olacak başka adaylara da neyi yapmaları ve neyi yapmamaları konusunda örnek olun.

Sevgili biricik yurtdışı üniversite adayı arkadaşım,

Konuya dair soyut kavramlar ile süslenmiş onlarca kelimeler yazabilirim fakat amacım bu değil. Amacım, sen yurtdışında okuyacaksın ya, ailenden ülkenden uzak kalacaksın ya, ciddi paralar harcayacaksın ya…işte onları düşünerek o soyut kavramları yazmayacağım, sana şunu soracağım sadece. Hayatında yaparken saatin kaç olduğunu, yemeğini yemeyi ve hatta nerede olduğunu sana unutturan şey nedir? Nefesini durduran, ayağını da yerden kesen meşgale nedir mesela?

Ha, işte o uğraşı daha da profesyonel bir ortamda geliştirme olanakları sunacak, önce kendine sonra ülkene ve dünyaya faydalı olmanı sağlayacak akademik, sosyal ve kültürel ortam nerede ise yurtdışında işte o ülkede eğitim al. Bu arada sana yav yurtdışında okuyacaksın bir de bunu mu okuyacaksın, bak aç kalırsın diyenler olacaktır. Tınlama! Onlara de ki, bu çağda artık yaptığınız işin ne olduğundan ziyade yaptığınız işte zirvede misiniz diye bakılıyor de. Sana bunu söyleyen sıradan bir gıda mühendisine de ki ben işine tutkuyla bağlı bir birim şefiyim:) Senin dışında da bunu herkes fark etmiş olmalı ki şirketin yurtdışı bağlantılarını oluşturan, gelen yabancı misafirleri ağırlayan, uluslararası dostluklar kuran ve tabi ki senden de fazla para kazanan benim.

Şunları yazarak yurtdışı eğitim sevdasına bir nokta koyalım:)

Elbette yurtdışı eğitim hayallerinizin peşinden gidin, ancak değerlerin şişmesine ve şeffaflığın eksikliğine asla tahammül etmeyin. Eleştirel olun. Aldatılmanın kurbanı olmayın ve geleceğinizin çalınmasına izin vermeyin. Cehaletin saldırganlığına da asla katlanmayın.

Comments


Commenting has been turned off.
bottom of page